Fındıktan zeytine isyan: Tarımı bitiren politikalar iktidarın eseri
EMEP üretici köylülerle Meclis'te toplantı gerçekleştirdi. Fındık, çay, zeytin üreticileri, artan maliyetler, düşük fiyatlar ve ithalat politikaları yüzünden iflasın eşiğinde olduklarını anlattı.

Fotoğraf: Damla Kırmızıtaş/Evrensel
Damla Kırmızıtaş
[email protected]
Emek Partisi (EMEP), TBMM’de üretici köylülerle ortak bir toplantı gerçekleştirdi. EMEP Genel Başkan Yardımcısı Sedat Başkavak ile EMEP Milletvekilleri İskender Bayhan ve Sevda Karaca; üretici köylülerle Meclis’te buluştu. Rize ve Artvin’den çay üreticileri, Ordu’dan fındık üreticileri, Suluova’dan besiciler, Amasya’dan buğday ve arpa üreticileri, Merzifon’dan ayçiçeği üreticileri, Polatlı’dan mısır ve soğan üreticileri, Bursa’dan zeytin üreticileri, Malatya’dan kayısı üreticileri, Tunceli’den küçükbaş üreticileri, Mersin’den narenciye üreticileri, Balıkesir’den arıcılar ve Afyon’dan köylülerin katıldığı toplantıda üretici köylülerin sorunları konuşuldu.
Toplantının açılışını yapan EMEP Genel Başkan Yardımcısı Sedat Başkavak, “Geçtiğimiz yıl ocak ayından itibaren Türkiye'de ve Avrupa’da pek çok yerde eylemler olmuştu. Uzun süreden bu yana tarımda yaşananlar daha çok konuşulur hale geldi. Ülkenin tarım alanındaki bütün üretici köylüleri alın teri döküp ürettiklerinin karşılığını alamadıkları ve siyasi iktidarın politikalarına karşı eylem yaptılar. OVP’ ye bakarsak fiyat istikrarı sağlamak ve talep azaltma uygulaması olacak. O nedenle tarım ürünlerin fiyatları düşük tutulacak. Yaşanılan sorunları ve talepleri Meclisten dünyaya, ülkeye siyasi iktidara yeniden ilan edelim diyerek bir araya geldik” dedi.
Ordu’dan fındık üreticisi Zekai Sağra, “Tarımsal üretim yapan bütün üreticilerimizin derdi ortak. Artan üretim maliyetleri, geçim sağlayamayan bir durumla karşı karşıyayız. Bu tesadüf değil. Ürettiğimizi tüketen dar gelirliler, işçiler yanlış yönetilen politikalar nedeniyle tüketememe ile karşı karşıyadır. Ülke için çok önemli fındık. Fındık 120-130 milyar dolarlık ticaretin olmazsa olmazı. Fındığımız uluslararası gıda sireketlerinlerin tröstlerin iştahını kabartmıştır. IMF dayatmasıyla birlik ve kooperatiflerin dağıtılmasıyla birlikte ülkemizde Ferrero adında bir tekel var. Hiçbir sene bizim sorunların çözümü bulunmaz çünkü ülkeyi yönetenler böylesi cirolara ulaşan fındığın üstüne çökmüştür. Gıda ve tarım tekellerin hegemonyası altında” dedi.
Suluova’dan besici Kenan Ağcihan, “Devletin bakanı kuzu eti yemeyin hastalanırsınız diyor. Bunlar taktik. ‘Bu hayvanları yok edelim dışarıdan alalım’ diyorlar. Vatandaş da vazgeçti satmaktan. Et ve balık kurumunu kapatarak başlattılar bu süreci. 2 yıldır ithal dana alıyorlar 3,80’ye 6,5 dolara satıyorlar burada Kimler kazanıyor? Karkas eti Avrupa'dan alıyorlar satın diyorlar onlar da pahalıya satıyorlar tüketici nereden faydalanıyor? İthalde büyük paralar var” dedi
Ankara’dan Lokman Işık isimli üretici, “Pancar 2000’li yılların başında iyiydi. Son dönemlerde A kotası B kotası diye şu kadar ürün teslim edeceğiz diyoruz fazla ürünü almam diyor. Fazlayı 4’te birinden veriyoruz. Ya da az üretince ceza kesiliyor. Girdiler çok fazla. Pancar bitti bitecek. Mısır da üretiyoruz. Mısırda yüzde 125 vergi indirimi yapıldı gümrükte, bu da zarara yol açtı. Şirketlere çok ama bize bir lira katkısı yok. Cengiz Holding’e binlerce dönüm GES için verildi. Sakarya Nehri nisan ayında kurur. Yüzbinlerce alan sulanır. Burada 38 tane HES yapacaklar. Buna karşı sizlerin de desteğini isteyeceğiz. Mücadelemiz de devam ediyor” ifadelerini kullandı.
Dersim’den küçükbaş üreticisi Aziz Murat, “Üretilen mal tüccarda. Peynir sorunları çok büyük. Bir toplantı yaptık buraya gelmeden. Dokunduğunda dertler bitmiyor. Bir çobanın aylık maliyeti 140 bin lira. Bunun yemesi içmesi üreticinin sırtında. Nakliye, yayla sorunu yine aynı şekilde. Tarım bitme noktasına gelmiş. Hayvancılıkta yaklaşık 30 aile çekildi. Hayvanlarını kestiler. Biz örgütleyelim birlikte hareket edelim üretimden gelen gücümüzü kullanarak bu işi halledelim” diye konuştu.
‘Tarlalar artık miras değil borç bırakıyor’
Malatya’dan kayısı üreticisi Bayram Adil Aktaş, “Ağır bir yıkım yaşadık iki yıl önce. Depremin yanı sıra yaşanan bir dolu Malatya’yı maalesef bitirdi. Ekmeğimiz ve geleceğimiz solmasın diyorlar. Bugün bu kadim üretici trajedi yaşıyor. Üreticiler sessizce çığlık atıyor. Sulanmayan tarlaların sonucu çiftçinin cebinin boş olması demek. Yağmayan yağışlar, donlar kayısıyı bitirdi. Girdi fiyatları aşırı derecede arttı. Ama kayısının fiyatı artmadı. Yurtdışına yüzbinlerce kayısı gönderildi, tonu 2 bin 300 dolar. Tarlalar artık miras değil borç bırakıyor. Evime bir ekmek alamıyorum diyorlar” dedi.
Bursa’dan zeytin üreticisi Mehmet Eker “Üreticilerin bütün sorunu mazot. Kanun teklifi verdirmemiz de sorunu çözülmüyor. Heni bi yol bulmak gerekiyor. Bütün muhalefet bir araya gelerek bu sorunu çözmeli. Markette satılan zeytinyağının çoğu Tunus'tan Afrin’den geliyor İhraç etmeyi yasaklayarak yapıyor bunu” dedi.
Polatlı’dan kabak çekirdeği üreticisi Aykut Güney, “Masrafı çok. En büyük sıkıntımız ürünümüzü veremiyoruz. İthal ediliyor. Bu durumdan muzdaribiz” dedi.
Merzifon’dan ayçiçeği üreticisi Erman Mercan da, “Bir paket tohumu 5 bin liraya alırken bu yıl 10 bine kadar geldi. Aynı şekilde taban gübresi 20 bin lira civarında. Zarar ediyoruz, isyan ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Artvin’den çay üreticisi Murat Üzüm, “Bu fiyatı belirleyenler üreticiyi mi yoksa daha çok şirketlerin kar oranını mı düşünüyorlar? İnsanın yaşadığı şartlar onun koşullarını belirliyor. Bu şartları değiştirme gücümüz var. Niye devletten bekliyoruz? Hiç söz hakkımız yok. Çay 17-16 lira değerinde, benim hiç severim yok. Neden yok sayılıyorum” şeklinde konuştu.
Evrensel'i Takip Et